Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 177. Yıl Dönümü Kutlandı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şubesi tarafından ülkemizde, 10 Ocak 1846’da ilk Ziraat Mektebinin açılmasıyla başlayan tarımsal eğitim ve öğretimin 177. yıl dönümü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi.

Üniversitemiz Battalgazi Yerleşkesi Konferans Salonunda düzenlenen programa Vali Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Rektörümüz Prof. Dr. Recep Bentli, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Darende Belediye Başkanı İsa Özkan, Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Yazıhan Belediye Başkanı Nevzat Öztürk, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, İl Tarım ve Orman Müdürü Tahir Macit, Ziraat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Şükrü Doğan, Üniversitemiz akademisyen ve öğrencileri katıldı.

Programda,Üniversitemiz Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Elemanı Hüseyin Göçer yönetiminde müzik bölümü öğrencilerinden oluşan korotarafından Türk Halk Müziği konseri verildi.

Törende ilk konuşmayı gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Recep Bentli,Türkiye’de tarımın gelişmesinde emeği geçenlerin Tarım Bayramını kutlayarak sözlerine başladı. 10 Ocak tarihinin Ülkemizde ayrıca İdareciler Günü ve Çalışan Gazeteciler Günü olarak da kutlandığını belirten Bentli, Mülki İdari Mensupları ile basın mensuplarına tebriklerini iletti.

Türkiye’de modern anlamda tarımsal eğitim-öğretim 10 Ocak 1846 yılında başladı.

Prof. Dr. Recep Bentli konuşmasının devamında: “Türkiye’de modern anlamda tarımsal eğitim-öğretimin ilk defa 1846 yılında İstanbul Yeşilköy’de Ayamama Çiftliği’nde açılan Ziraat Mektebi’nde başladığını” ifade ederek, zirai eğitimin kronojisine ilişkin bilgilere de değindi ve zirai eğitimin bugün sayıları 40’ı bulan değişik isimlerdeki ziraat fakültelerinde devam ettiğini sözlerine ekledi.

Milli ekonominin temeli ziraattır.

Bentli konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Son yıllarda ülkelerarası mücadele de en az enerji kaynakları kadar su ve gıda gibi temel besin kaynakları da önemli hale gelmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Milli ekonominin temeli ziraattır’ sözü ile tarım sektörünün ülke ekonomisindeki önemine ve katkısına vurgu yapmıştır. Günümüzde de tarım sektörü istihdam ve ihracat olanağı sağlama, üretim değeri oluşturma, gelir kaynağı ve endüstriye ham madde sağlama ve ulusal beslenmeye katkı sağlama gibi pek çok temel konuda dünyadaki stratejik önemini korumaya ve arttırmaya hızla devam etmektedir. Bu nedenle, küreselleşen dünyada gelişimini sürdüren tarım sektörünün dikkatle izlenmesi, desteklenmesi ve taşıdığı önem nedeniyle rekabet edebilirliğin sağlanması gerekmektedir. Bu noktada tarım sektörünün ‘bilimsel veri temeline dayalı olması’ önem kazanmaktadır.

Artan dünya nüfusu göz önünde bulundurulduğunda endüstrideki gelişmelere tarım alanında da ayak uydurma zorunluluğu doğmuş olup paralelinde tarım alanında da gelişim devam etmiştir.

İnternetin ise birçok alanda kullanılması ve aslında ‘nesnelerin interneti’ ifadesiyle yaygınlaşması dördüncü sanayi devrimini oluşturmaya başlamış ve bu devrim Endüstri 4.0 olarak adlandırılmıştır.

Endüstri 4.0 ile sanayide yaşanan devrim benzer paralel bir süreçte tarım sektöründe de yaşanmaya başlamıştır. Geleneksel tarımın artan nüfusun ihtiyacını karşılamada yetersiz oluşu, tarımsal üretim kaynaklı çevre kirliliğinin artması, tarımsal sürdürülebilirliği sağlama zorunluluğu ve gıda güvenilirliği gibi nedenler tarımsal üretimde yeni yaklaşımları gerekli kılmıştır. Bu nedenle yükselişte olan akıllı teknolojilerin tarımsal üretimde de kullanılması gündeme gelmiştir.

Yapılan son araştırmalar, herhangi bir endüstriyel sektöre kıyasla tarım sektörünün en düşük dijital kullanım oranına sahip olduğunu göstermektedir. Verimlilikte ve yeni hizmetlerin eklenmesinde tarım sektörü çok geride kalsa da vakit kaybetmeden tarımda dijital dönüşümü hızlandırma gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Daha sürdürülebilir ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan bir tarıma ulaşmak amacıyla çiftçiler, ziraat fakülteleri, danışmanlar, teknik ve araştırma kuruluşları tarafından sağlanan teknolojik çözüm ve analizler ülkemizde de bu dönüşümü hızlandıracak ve gelişmiş ülkelerden geri kalmamızı önleyecektir.

Tarımın geleceği için tarımsal gıda ürünlerine katma değer sağlamak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla büyük veri, yapay zekâ ve robotik sistemler gibi mevcut tüm teknolojileri kullanabiliyor olmak gerekir. Bunun için de bu teknolojilerin nasıl uygulayacağını bilen, karbon ayak izini azaltabilen ve yenilenebilir enerjilerde daha fazla verimlilik elde edebilen insan kaynağına sahip olmak gerekmektedir.

Bu bağlamda Ziraat Fakülteleri; araştırma, girişimcilik ve teknolojik yenilikler yoluyla çevreye karşı duyarlı ve daha verimli tekniklerin geliştirilmesine katkıda bulunmalıdır. Gıdaların izlenebilirliği ve kalite kontrolü için daha güvenli prosedürler, daha verimli sulama teknikleri, daha verimli ve dayanıklı tohumlar ve adaptasyon kabiliyeti yüksek ve daha verimli hayvan ırklarının geliştirilmesi için ziraat mühendislerini en iyi şekilde yetiştirmeyi hedef edinmek gerekmektedir.

İlimiz ve Üniversitemiz özelinde tabi ki tüm tarım ve hayvancılık alanlarında fakültemizin hem öğrencilerimizin yetiştirilmesinde hem de çiftçilerimizin eğitiminde büyük sorumlulukları vardır. Fakat ilimizin dünyanın en kaliteli kayısılarının yetiştirildiği, aynı zamanda dünya yaş ve kuru kayısı üretiminde birinci sırada olması nedeniyle kayısı birinci önceliğimiz olmalıdır. Kayısı da verim ve kalitenin arttırılması, tarımda gelişmiş ülkelerle rekabet edilebilmesi için modern meyvecilik tekniklerinin zamanında ve doğru bir şekilde üreticiye ulaştırılması önem arz etmektedir. Bu nedenle ziraat fakültesi öğretim üyelerimize sık sık önerdiğim çiftçi eğitiminin en az öğrencilerimizin eğitimi kadar önemli olduğunu bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirerek, çiftçilerimize gereken eğitimi vererek ve Ziraat Fakültemizde kurmayı planladığımız Araştırma ve Uygulama Çiftliği projemizi hayata geçirerek Kayısı kentimizi hakettiği konuma getireceğiz.

Hali hazırda Bahçe Bitkileri, Bitki Koruma ve Tarım Ekonomisi bölümleri ile sürdürdüğümüz eğitim öğretim ve AR-GE çalışmalarımızı Ziraat Fakültesi’nin tüm bölümlerini aktifleştirerek geliştirmek için son derece istekliyiz.

Önümüzdeki günlerde bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması ve ihtisaslaşması projesi kapsamında kayısı temalı bir ihtisas üniversitesi olmak üzere YÖK’e niyet beyanında bulunacağız. Bu çalışmanın ana odağında yine Ziraat Fakültemiz olacak. Projenin ilimize üniversitemize kazandırılması için şehrimizin Mülki Amirlerinin, Siyasetçilerimizin yanı sıra kayısı ve tarım sektörünün tüm paydaşlarının desteklerini bekliyoruz.”

Rektör Bentli konuşmalarının sonunda Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 177. Yılı Kutlama Programının gerçekleştirilmesinde emeği geçen Ziraat Fakültesi akademisyenlerine, Ziraat Mühendisleri Odasına,katılımcılara ve“İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilir Su Kullanımı” başlıklı sunumu gerçekleştirecek olan Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Çetin’e teşekkürlerini iletti.

Bentli’nin ardından açılış konuşmalarını gerçekleştiren Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, konuşmasına Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 177. Yılı Kutlama Programının Malatya ziraatına hayırlı olmasını temenni ederek, Battalgazi Belediye Başkanı olduğu dönemde Malatya Turgut Özal Üniversitesinin kurulmasındaki katkılarından bahsetti. Gürkan; “Üniversitelerin toplumla hemhal olup, toplumun dertleri ve değerleri ile çatışmadan, toplumu değiştirip dönüştürme görevi vardır. Üniversitemizin gelişimi için Büyükşehir Belediyesi olarak bizler Rektörümüzün her konudaki talep ve isteklerinin yanında olacağımızı ifade etmek isterim.” Dedi. Gürkan, günümüz dünyasında iklim değişikliği ve kuraklığın önemli bir hadise olduğunu, suyun yanı sıra tarım ve tarım ürünlerinin stratejik bir duruma geldiğini, geniş tarım alanlarına sahip olan Malatya için Ziraat Fakültesinin öneminden bahsetti. Gürkan, programa katılmaktan onur duyduğunu belirterek, programı düzenleyenlere, paydaş kuruluşlara ve katılımcılara teşekkür etti.

Malatya Valisi Hulusi Şahin açılış konuşmasında, verimlilik ve ekonomikliğin ikinci planda olduğunu, artık başka bir hikâye yazılması gerektiğini,önceliğimizin sürdürülebilirlik ve karbon ayak izinin azaltılması, suyun ekonomik kullanımı, az kullanımı ve dönüştürülebilmesi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları olmaları gerektiğini belirtti. Şahin:“İçerisinde bulunduğumuz şartlar bizi zorunlu olarak bu alana itiyor. Çünkü nasıl bir kuraklığın içinde olduğumuzu hepimiz görüyoruz. Dünya nüfusu hiç olmadığı kadar yükseldi ve 9 milyara doğru gidiyoruz. Bu kadar büyük bir nüfusun hem beslenmesi hem de coğrafyanın, toprağın ve suyun itinalı kullanılması lazım.Dolayısıyla 21. yüzyılın bu yeni sorumluluklarına ve sıkıntılarına yönelik olarak yeni tarım ilkelerini benimsememiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Program, Genç Ziraat Mühendisleri Odası Temsilcisi Ziraat Fakültesi Öğrencisi Yeliz Coşanay, Fırat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Şükrü Doğan, Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ve Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’in konuşmaları ile devam etti.

Konuşmalarının ardından, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öner Çetin “İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilir Su Kullanımı” konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Program Rektörümüz Prof. Dr. Bentli ve protokolün Prof. Dr. Öner Çetin’e hediye takdimi, Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek’in meslekte 35 yılını dolduran Ziraat Mühendislerine plaket takdimi, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım’ın Genç ZMO üyesi Ziraat Fakültesi öğrencilerine rozetlerini takması ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

 

 

 

TR